Aşk, cesaret, özgürlük ve doğa… Hikayemizin özeti bu aslında. Üniversite hayatı bittikten sonra birbirini bulan iki kişinin doğaya dönüş hikayesi. Bir “back to nature”…
İstanbul’un gözde semtlerinde yaşayıp güzel işlerde çalışırken başlamıştı her şey. Evet, İstanbul çok güzeldi ve biz İstanbul’u çok seviyorduk. Fakat bir eksiklik vardı sanki. Hani şu meşhur “şehir hayatının karmaşık yapısı” bizi de etkilemeyi başarmıştı. Bir gün doğaya olan aşkımızın gücünü de arkamıza alarak bir delilik yapmaya karar verdik. İşlerimizden istifa ederek Ege’nin henüz çoğunluk tarafından keşfedilmemiş, keşfedilmediği için daha doğal, daha temiz ve daha sade kalmış incilerinden birine, Karaburun’a, yerleştik. Elbette herkes bunu bazı haklı sebeplerle yapamayabilir veya herkes bir sahil kasabasında yaşamak istemeyebilir. Fakat herkesin, en azından yıllık izninde; karmaşadan, işten, stresten kaçıp doğaya sığınmak istediğini ve orada keyifli vakit geçirmek istediğini biliyoruz. Bunun için, Karaburun gibi doğanın tüm mükemmelliğini cömertçe sunduğu bir yerde tatilini geçiren veya geçirmek isteyen herkesi, “saf hayat”, “hayatı akışına bırakmak”, “hayattan zevk almak” anlamlarına gelen Pura Vida ismini verdiğimiz Cafe&Bar’ımıza tüm samimiyetimizle bekliyoruz. Denizin dibinde muhteşem bir manzaraya karşı oturmak, lezzetli bir şeyler yemek, içmek, sohbet etmek ve geceleri ruhumuzu müziğin akışına bırakarak eğlenmek için; birlikte Pura Vida demek için buradayız.